Şu cihanda ulu divan kurulsa
Hakkımı yiyeni asla af etmem
Öldüğünde sorgu sual sorulsa
Hakkımı yiyeni asla af etmem
Beni aç bırakıp kendi tok ise
Bizlerin olmayıp onda çok ise
Kendi Karun gibi benim yok ise
Hakkımı yiyeni asla af etmem
Öksüzün yetimin hakkını yiyen
Hak hukuk bilmeyip helaldir diyen
Bizi açık koyup kendisi giyen
Hakkımı yiyeni asla af etmem
Ahmet Erbay el uzatıp alanı
Bile bile malım mülküm çalanı
Çaktırmadan yapıyorsa talanı
Hakkımı yiyeni asla af etmem
Hangi asırdayız biz hangi çağda
Ana babasına gönderin sağda
Yiğitler soğukta donuyor dağda
Dağlarda soğuktan donan askerim
Yıkılsın feleğin tahtı ve tacı
Bir baba için de ne kadar acı
Ağıtlar yakıyor anayla bacı
Koyup teneşire yunan askerim
Şehit düştüğünü ellerden duyduk
Kanlı formasını kendimiz soyduk
Kendi elimizle toprağa koyduk
Kara topraklara konan askerim
Her gün birkaç tane şehit düşüyor
Nice ailenin derdin deşiyor
Yok mudur parkası nasıl üşüyor
Ateş çemberinde yanan askerim
Ahmet Erbay yine derdini yazar
Şehitlik içinde kazılır mezar
Komşular askerin mezarın kazar
Kendini güvende sanan askerim
Mezarlıklar doldu ne kadar lahit
Yalanım var ise Allah’ım şahit
Askerim polisim oluyor şehit
Bunca asker polis neden ölüyor
Bizden beter olsun perişan eden
Şehit oldu gitti bu kadar beden
Bizi yönetene soralım neden
Bunca asker polis neden ölüyor
Silahlar susmuyor roket atılır
Bu teröre bilmem kimler katılır
Bir çıkar uğruna ülke satılır
Bunca asker polis neden ölüyor
Saydınız mı acep kaç oldu yetim
Sizi desteklemem kesseniz etim
Kan gölüne döndü bu memleketim
Bunca asker polis neden ölüyor
Bu kaostan kimler çıkar sağlıyor
Ana bacı kardeş yürek dağlıyor
Şöyle bakın hep gariban ağlıyor
Bunca asker polis neden ölüyor
Haksızlığın karşısında duralım
Bizi yönetenden hesap soralım
Gelip gidip yüzlerine vuralım
Bunca asker polis neden ölüyor
Ahmet Erbay öksüz yetim bitmiyor
Nerden geldi terör geri gitmiyor
Sanki devletimin gücü yetmiyor
Bunca asker polis neden ölüyor
Bir tanecik yavrum gitti askere
Asker ağam tez gel özleriz seni
Güle güle gitsin alsın teskere
Asker ağam tez gel özleriz seni
Ananın dinmiyor gözünün yaşı
Sana çok üzülmüş ağrımış başı
Al bayrak altında künyeni taşı
Asker ağam tez gel özleriz seni
Eğitim başlıyor sabahtan erken
Bizleri unutma yemeğin yerken
Memleketin adın soyadın derken
Asker ağam tez gel özleriz seni
Botları giyince sağlam bas yere
Kamuflaj üstünde başında bere
Yürüyüş kararı say birkaç kere
Asker ağam tez gel özleriz seni
Bakmışsın ki bitmiş sayılı günün
Geçmişe takılma geçmiştir dünün
Çakı gibi asker söylensin ünün
Asker ağam tez gel özleriz seni
Ahmet Erbay kaldır salla kolunu
Uygun adım marşta önce solunu
Bütün sevenlerin bekler yolunu
Asker ağam tez gel özleriz seni
Bir zamanlar deli gibi sevmiştim
Artık sevmiyorum söyleyin ona
Benim olsun diye ne çok evmiştim
Artık sevmiyorum söyleyin ona
Bana söz vermişti sözünü yedi
Canımdan daha çok seviyom dedi
Girdi aramıza bir kara kedi
Artık sevmiyorum söyleyin ona
Uzak dur ne olur beni arama
İstemem merhem de olma yarama
Süslenip boşuna saçın tarama
Artık sevmiyorum söyleyin ona
Kandırdı beni ben ona küstüm
Selamı sabahı anında kestim
Yalanım var ise kırılsın testim
Artık sevmiyorum söyleyin ona
Darıldım ben ona beni çok üzdü
Uzaktan uzağa her zaman süzdü
Bana yan bakıp dudağın büzdü
Artık sevmiyorum söyleyin ona
Bu Ahmet Erbay’da sevmişti onu
Böylemi bitecek bu aşkın sonu
Yükseldi bilmeden sesimin tonu
Artık sevmiyorum söyleyin ona
On dokuz Mayıs’ta Samsun’a çıktı
Kurtuluş savaşı düşmanı yıktı
Bütün devletlerin canını sıktı
Bayramı armağan etti Atatürk
Atatürk ulusa verdi armağan
Düşmanı etti hep darmadağan
Üstüne çöktü sanki bir doğan
Bayramı armağan etti Atatürk
Bin dokuz yüz on dokuzdu senesi
Hayran Atatürk’e teyze nenesi
Masmavi gözleri buğday tanesi
Bayramı armağan etti Atatürk
Zor şartlar altında orduyu kurdu
Gözünü kırpmadan düşmana vurdu
Savaşa savaşa kurtardı yurdu
Bayramı armağan etti Atatürk
Yoktu istikakı aç susuz kaldı
Süngüyle kılıçla düşmana daldı
Bazı aç bazı tok vatanı aldı
Bayramı armağan etti Atatürk
Doğuda batıda çok şehit verdik
Çok şükür sonunda nutkuna erdik
Ahmet Erbay değil acep ne derdik
Bayramı armağan etti Atatürk
Çoban olur ben her şeyi güderim
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Hiç usanmam mal davara giderim
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Koyunları kuzusundan seçerim
Sütün sağar bakraç ile içerim
Dağda yaşar ben köyümden geçerim
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Köye gelmem hep dağlarda yatarım
Sıkışınca bir kaçını satarım
Çok üşürsek ateşimi çatarım
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Salarım dağlara davarı malı
Mekânım olsun bir kuru çalı
Nedeyim olmasın kaymağı balı
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Akşam sabah sürüleri güderiz
Gelin kızla biz her yere gideriz
Dünya malı elin olsa nederiz
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Koyun keçi oğlak kuzu yayılır
Gelin kız var Ahmet Erbay bayılır
Onun yanı bana cennet sayılır
Arkadaşım gelin olsa kız olsa
Anam yokluğunu anladım yeni
Yavrum diye saran olmuyor beni
Nereyi arayıp bulayım seni
Anam seni arıyorum nerdesin
Yere düşsem yavrum diye kapardın
Çok severdin sanki bana tapardın
Neyi canım çekse hemen yapardın
Anam seni arıyorum nerdesin
Yavruların öksüz koydun burada
Mürvet’im görmedin erdim murada
Her zaman beklerdin aha şurada
Anam seni arıyorum nerdesin
Dört tane yavru hatıran kaldı
Kara toprak seni elimden aldı
Seni bulamayıp hayale daldı
Anam seni arıyorum nerdesin
Bekledim bekledim gelmiyor geri
Ananın babanın dolmuyor yeri
Ahmet’i bırakıp gittikten beri
Anam seni arıyorum nerdesin
İşte gidiyorum dönmem bir daha
Boşuna arayıp sorma sen beni
Yükledim göçünü gidiyom aha
Boşuna arayıp sorma sen beni
Hak ettin sen bunu boşuna kızma
Kendi ellerinle kuyunu kazma
Ne bir telefon aç ne mektup yazma
Boşuna arayıp sorma sen beni
Kesi kararlıyım çıkma yoluma
Ben seni bir daha takmam koluma
Arkamdan koşturup boşa soluma
Boşuna arayıp sorma sen beni
Bana demişsin ki baksın beriye
Sen beni çok kırdın dönmem geriye
Kahrından dönmüşüm kemik deriye
Boşuna arayıp sorma sen beni
Sen Ahmet Erbay’ı bekleme boşa
Tükürdüm bir kere yalamam haşa
Ölsem yitsem neler gelse de başa
Boşuna arayıp sorma sen beni
Beni görüp uzaklara kaçarsın
Aramızda biri mi var de hele
Gün geçtikçe aramızı açarsın
Aramızda biri mi var de hele
Arada bir selam sabah yollardın
Buluşmaya fırsatını kollardın
Engel vardı tüm şansını zorlardın
Aramızda biri mi var de hele
Ret edersin varamıyom yanına
Kim kandırdı kimler girdi kanına
Kandırmışlar yazık senin canına
Aramızda biri mi var de hele
Gel ayırma ellerini elimden
Kollarını dolasan yar belimden
Kötü söz mü çıktı sanki dilimden
Aramızda biri mi var de hele
Sen Ahmet Erbay’ı neden terk ettin
Birden ortalardan kaybolup yittin
Yalınız başıma bırakıp gittin
Aramızda biri mi var de hele