Elleri koynunda oraya çökmüş
Hıçkırıp duruyor gözyaşı dökmüş
Kaldırmaz başını boynunu bükmüş
Kimin kimsen yok mu senin be dayı
Kaşığın tutamaz titriyor eli
Dişleri dökülmüş takılır dili
Ağır yük altında bükülmüş beli
Kimin kimsen yok mu senin be dayı
Yorganı yündendir döşeği hasır
Buruşmuş yüzleri elleri nasır
Yaşamış bir yarım bir çeyrek asır
Kimin kimsen yok mu senin be dayı
Yoluna gidemez kesilmiş hızın
Yok mudur evladın oğlun ve kızın
Dizlerin ağrıyor bitmiyor sızın
Kimin kimsen yok mu senin be dayı
Ahmet Erbay kayıp etmiş eşini
Çok yaşlanmış göremiyor işini
Eşin dostun bıraktı mı peşini
Kimin kimsen yok mu senin be dayı