İstanbul ilinden köyüme vardım
Tenezzül edipte hoş geldin demez
Eşimi dostumu bir güzel sardım
Tenezzül edipte hoş geldin demez
Görünce bizden sapıtır yolun
Hoş geldin desen ağrır mı kolun
Sarılıp öpsen muhannet nolun
Tenezzül edipte hoş geldin demez
Senden gelenlere muhtaç değilim
Kaburgan kalın biraz eğilin
Eğer insanlığa varsa meilin
Tenezzül edipte hoş geldin demez
Senin olsun yemeğinde aşında
Korkma kalmam inan senin başında
Gördüm baktım varsın altmış yaşında
Tenezzül edipte hoş geldin demez
Ahmet yıllar sonra köyüne geldi
Eşi dostu görüp yüzleri güldü
Görmezden geliyor o zaman öldü
Tenezzül edipte hoş geldin demez