Bin dokuz yüz doksan birden bu yana
Hanım senin emeklerin ödenmez
Bazen babam oldun bazen de ana
Hanım senin emeklerin ödenmez
Et bulamaz sade çorba pişirdik
Soba yanmaz pikelerle üşürdük
Çeşit yoktu tek yemeğe düşürdük
Hanım senin emeklerin ödenmez
Zor şartlar altında yuvayı kurduk
Seninle beraber aç susuz durduk
Yavan ekmekleri ateşe vurduk
Hanım senin emeklerin ödenmez
Kaşar salam yoktu tek peynir yerdik
Zeytini bulunca çok şükür derdik
Seninle beraber çok çaba verdik
Hanım senin emeklerin ödenmez
Ahmet Erbay bana verdin emeği
Çamaşır bulaşık yaptın yemeği
Başımın tacısın bunu demeği
Hanım senin emeklerin ödenmez