Alıp çantasını düşünce yola
Acaba yollarda verir mi mola
Boşa beklemeyin gelir mi ola
Gurbete gidince gelinmez imiş
Göçünü yükleyip köyden göçünce
Neyi var neyi yok serden geçince
Gurbet ellerinin suyun içince
Köylere bir daha dönülmez imiş
Duman sarmış şu dağların başını
Silen yoktur gözlerimin yaşını
Sofraya koyduğum ekmek aşını
Yavrular gelmeden bölünmez imiş
Yüreğin kan ağlar gülerse yüzün
Dertlerin çoğalır basarsa hüzün
Akan gözyaşıyla dolarsa gözün
İçin kan ağlarken gülünmez imiş
Ahmet Erbay ağlar koynunda eli
Daha genç yaşında bükülmüş beli
Belki de görenler diyorlar deli
Kimde ne var ne yok bilinmez imiş