İçeriğe geç

Yazar: Ahmet Erbay

ATATÜRK VE ARKADAŞLARI

Savaştı birlikte kurtardı yurdu
Kemal Atatürk ve arkadaşları
Güzelim vatanı yeniden kurdu
Kemal Atatürk ve arkadaşları

Allah Allah deyip düşmana daldı
Yemek bulamadı çoğu aç kaldı
Ülkeyi düşmanın elinden aldı
Kemal Atatürk ve arkadaşları

Savaşı kazanıp rahata erdi
Ülkeyi kurtarmak onların derdi
Vatanı uğruna çok şehit verdi
Kemal Atatürk ve arkadaşları

Ölmeyi emrettim demişti size
Kaç tane ülkeyi getirdi dize
Özgür bir Türkiye bıraktı bize
Kemal Atatürk ve arkadaşları

Herkesi bastırıp tarih yazdılar
Karşı çıktı mezarını kazdılar
Düşmanların oyununu bozdular
Kemal Atatürk ve arkadaşları

Ahmet Erbay derki bayraklar inmez
Burası Türkiye ezanlar dinmez
Yapılan Türklerin içine sinmez
Kemal Atatürk ve arkadaşları

Yorum Bırak

ATATÜRK OLMASA

Atatürk’e dil uzatan hainler
Atatürk olmasa sen ne olurdun
Ne bayrak ne ezan kalmazdı dinler
Atatürk olmasa sen ne olurdun

Can verdiler sahip çıktı vatana
Hürmet eyle saygı göster atana
Saygın yok mu şehit olup yatana
Atatürk olmasa sen ne olurdun

Dinin ne olurdu acaba söyle
Kuranın giderdi kalırdın öyle
Mutlu değil misin doğruyu söyle
Atatürk olmasa sen ne olurdun

Yılmadı kaç tane ülkeye vurdu
Bir sürü düşmandan kurtardı yurdu
Güçlü Türkiye’yi yeniden kurdu
Atatürk olmasa sen ne olurdun

Dünya duydu Atatürk’ün adını
Eşit tuttu erkek ile kadını
Ahmet Erbay almadıysan tadını
Atatürk olmasa sen ne olurdun

Yorum Bırak

ATAR FIRÇAYI

Ne yaptım ki neden bana kızarsın
Fırça atıp sen kuyumu kazarsın
Sohbet etsek manalı söz yazarsın
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı

Komiklik yaparım güldürmek için
Basıyor fırçayı bilmem ki niçin
Diyor ki benimle çok iyi geçin
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı

Güzelsin diyorum kızıyor bana
Kızdırma çok küfür ederim sana
Bazen de buluyor bir sürü mana
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı

Bazen konuşuruz içini döker
Söylemez derdini boynunu büker
Arada sırada kasavet çöker
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı

Ahmet Erbay bana fırça atıyor
Neden bana gelip gidip çatıyor
Ortalığı birbirine katıyor
Ne yapsam ne etsem atar fırçayı

Yorum Bırak

AŞIK OLDUM BEN ONA

Köyünüze yol uğratıp geçerken
Çeşmenin başında suyun içerken
Sırasından bakracını seçerken
Görür görmez âşık oldum ben ona

Gözüme bakınca kamaştı gözüm
Lal oldu dillerim çıkmadı sözüm
Yüzünü görünce kızardı yüzüm
Görür görmez âşık oldum ben ona

İlk görüşte oldum ben ona âşık
Dili tatlı sanki ağzı bir kaşık
Bir hoş oldum kafam karma karışık
Görür görmez âşık oldum ben ona

Gür çeşmeden dolduruyor suyunu
Konuşsam mı bilmiyorum huyunu
Söylen dostlar sülalesin soyunu
Görür görmez âşık oldum ben ona

Su istedim testiyle su getirdi
Beni aldı hülyalara götürdü
Bakışları beni orda bitirdi
Görür görmez âşık oldum ben ona

Hem bakıştık hem de suyunu içtim
İyi ki ben senin köyünden geçtim
Garip Ahmet seni kendime seçtim
Görür görmez âşık oldum ben ona

Yorum Bırak

AŞIK OLDA ANLARSIN

Sönük kalır yanda yaylanın gülü
Beni yaktı gitti gâvurun dölü
Dilerim Allahtan başına gelü
Birisine aşık olda anlarsın

Ondan başkasını görmezki gözün
Yabancı birine çıkmazki sözün
Eğer sevmiyorsan çekmezki özün
Birisine aşık olda anlarsın

Yatarsın kalkarsın aklından çıkmaz
Ne gece ne gündüz canını sıkmaz
Hep yanında olsa insan hiç bıkmaz
Birisine aşık olda anlarsın

Nere gitsen ayırmazsın yanında
İnan onu çok seversin canından
Zannedersin oda senin kanında
Birisine aşık olda anlarsın

Omuzuna yasla hele başını
O ağlasın sen silersin yaşını
Üzülürsün çatsa hilal kaşını
Birisine aşık olda anlarsın

Ne anladım Ahmet Erbay sözünden
Dokunma yanarsın ateş közünden
Gözlerini ayırmazsın gözünden
Birisine aşık olda anlarsın

Yorum Bırak

AŞIĞIM İŞTE

Boyu incecik serviye benzer
Ne kadar met etsen o kadar güzel
Herkes sevdiğine bir destan yazar
Böyle bir güzele aşığım işte

Gözlerini nede güzel süzüyor
Saçları da saz teline benziyor
Bakışları nice canlar üzüyor
Böyle bir güzele aşığım işte

İncecik beline kemeri takmış
Şerbet mi dudaklar balamı batmış
Tanrım bu güzeli övmüş yaratmış
Böyle bir güzele aşığım işte

Erbay’ım güzele meylini verme
Âşık olup onu delice sevme
Gören mest olur istersen övme
Böyle bir güzele aşığım işte

Yorum Bırak

AŞÇIBAŞI

Yaptığı yemeği tadıyla yeriz
Başımıza aşçıbaşı kesildi
Eline sağlık çok güzel deriz
Başımıza aşçıbaşı kesildi

Herkesin adağın kurbanın keser
Laguptur kendisi bırakır eser
Ne bir lafa kalır ne ele küser
Başımıza aşçıbaşı kesildi

Soyunur üstünü girer mutfağa
Giyinir önlüğü sanırsın ağa
Doldurur eritir acımaz yağa
Başımıza aşçıbaşı kesildi

Çok güzel yapıyor pilavı eti
Yaptığı yeniyor güzel lezzeti
Ardından herkes ediyor meti
Başımıza aşçıbaşı kesildi

Her şeyi biliyor mutfaktan çıkmaz
Mutfakta günlerce dursa da bıkmaz
Asla sinirlenip kaşını yıkmaz
Başımıza aşçıbaşı kesildi

Ahmet Erbay duasını alıyor
Gözün yumup işe güce dalıyor
Emek verip saatlerce kalıyor
Başımıza aşçıbaşı kesildi

Yorum Bırak

ASLANI KEDİYE

İtirazım vardır böyle düzene
Aslanı kediye boğduranlar var
Bütün canlıları üzen üzene
Aslanı kediye boğduranlar var

Bileğin bükülmez adamın varsa
Kurtulursun düşman heryanın sarsa
Hiç sesin çıkamaz kafanı yarsa
Aslanı kediye boğduranlar var

İşlerin görülür var ise dayın
Her nereye varsan ayrılır payın
Düşmanın kesilir görümce kayın
Aslanı kediye boğduranlar var

Görüşün belliyse bakmaz yüzüne
İtibar etmezler asla sözüne
Hiç aldırış etmez soksan gözüne
Aslanı kediye boğduranlar var

Ayrıştırıp seni senden ayırır
Seni atar yandaşını kayırır
Senden gizler ama ona duyurur
Aslanı kediye boğduranlar var

Ahmet Erbay türküm sizden birisi
Senin vatandaşın ölü dirisi
Lafımı alana bundan gerisi
Aslanı kediye boğduranlar var

Yorum Bırak

ASLA AF ETMEM

Şu cihanda ulu divan kurulsa
Hakkımı yiyeni asla af etmem
Öldüğünde sorgu sual sorulsa
Hakkımı yiyeni asla af etmem

Beni aç bırakıp kendi tok ise
Bizlerin olmayıp onda çok ise
Kendi Karun gibi benim yok ise
Hakkımı yiyeni asla af etmem

Öksüzün yetimin hakkını yiyen
Hak hukuk bilmeyip helaldir diyen
Bizi açık koyup kendisi giyen
Hakkımı yiyeni asla af etmem

Ahmet Erbay el uzatıp alanı
Bile bile malım mülküm çalanı
Çaktırmadan yapıyorsa talanı
Hakkımı yiyeni asla af etmem

Yorum Bırak

ASKERİM

Hangi asırdayız biz hangi çağda
Ana babasına gönderin sağda
Yiğitler soğukta donuyor dağda
Dağlarda soğuktan donan askerim

Yıkılsın feleğin tahtı ve tacı
Bir baba için de ne kadar acı
Ağıtlar yakıyor anayla bacı
Koyup teneşire yunan askerim

Şehit düştüğünü ellerden duyduk
Kanlı formasını kendimiz soyduk
Kendi elimizle toprağa koyduk
Kara topraklara konan askerim

Her gün birkaç tane şehit düşüyor
Nice ailenin derdin deşiyor
Yok mudur parkası nasıl üşüyor
Ateş çemberinde yanan askerim

Ahmet Erbay yine derdini yazar
Şehitlik içinde kazılır mezar
Komşular askerin mezarın kazar
Kendini güvende sanan askerim

Yorum Bırak
2024 © Ahmeterbay.com | Tüm Hakları Saklıdır.