İçeriğe geç

Yazar: Ahmet Erbay

BEKLESİN BENİ

Başlık parasına gurbete çıktım
Ayrıldım köyümden şöyle bir baktım
Mahcup oldum başım önüme yıktım
Bir gün geleceğim beklesin beni

Benden selam söylen o nazlı yara
Biliyorum biraz uzadı ara
Çalıştım çırpındım birikti para
Bir gün geleceğim beklesin beni

Çok özledim onu mektup yazarım
Kazmayla çalışır toprak kazarım
Sevdiceğim kızda kaldı nazarım
Bir gün geleceğim beklesin beni

Gurbetteyim arayamam soramam
Param olmayınca dönüp varamam
Oda biliyor ki yoksa saramam
Bir gün geleceğim beklesin beni

Bir su gibi bardaktayım tastayım
Ayrıldım yârimden kara yastayım
Kendine söyledim ona hastayım
Bir gün geleceğim beklesin beni

Çok az kaldı biraz daha özlesin
Annem babam gidip bizi sözlesin
Bu Ahmet’in yollarını gözlesin
Bir gün geleceğim beklesin beni

Yorum Bırak

BEKLEYENİM VAR

Şoför gardaş arabanı sür hele
Benim şu sılada bekleyenim var
İnecek var Sekücek te dur hele
Benim şu sılada bekleyenim var

Çok özlemiş beni yoluma bakar
O yârin hasreti sinemi yakar
Köyümün havası mis gibi kokar
Benim şu sılada bekleyenim var

Aylar boyu ben köyümü özledim
Günler geçti bu fırsatı gözledim
Geldi çattı bu gün için sözledim
Benim şu sılada bekleyenim var

Durdur arabayı köyüme geldim
Burada ağladım burada güldüm
Bu köyde yaşadım kendimi bildim
Benim şu sılada bekleyenim var

Ahmet Erbay ellerini ovuştur
Beni götür sevdiğime kavuştur
Kesme gazı bu ellerden savuştur
Benim şu sılada bekleyenim var

Yorum Bırak

BEKLEMEYİN GELEMEM

Mekan tuttuk yine gurbet elleri
Bu senede beklemeyin gelemem
Vakit bulup aşamadım belleri
Bu senede beklemeyin gelemem

Söyledim müdüre vermiyor izin
Gözümde tütüyor hasreti sizin
Başıma yastıktı yumuşak dizin
Bu senede beklemeyin gelemem

Unutulmaz köyün suyu havası
Her sene aynısı izin davası
Özledim ocakta pilav tavası
Bu senede beklemeyin gelemem

Asla bozulmamış güzel dokusu
Yerinde duruyor bulgur sokusu
Burnumda tütüyor toprak kokusu
Bu senede beklemeyin gelemem

Her yerinde vardır hatıra anı
Hep mazide kaldı eskiler hanı
Köyünü çekiyor insanın canı
Bu senede beklemeyin gelemem

Ahmet Erbay çok özledi köyünü
Sobada ocakta pişen öyünü
Saz ile yapardın köyde düğünü
Bu senede beklemeyin gelemem

Yorum Bırak

BEKLEME YAR GELEMEM

O nazlı yar haber salmış gel diye
Yollarımı bekleme yar gelemem
Postacıyla sana saldım hediye
Yollarımı bekleme yar gelemem

Sizin hasretiniz çok açtı yara
Her gün üzüntüden atarım nara
Çalışıp kazanam birazcık para
Yollarımı bekleme yar gelemem

Çok özledim yavruları eşimi
Mesleğim yok bırakamam işimi
Şu yoksulluk bırakmadı peşimi
Yollarımı bekleme yar gelemem

Gözümde tüttünüz özledim sizi
Yoksulluk fakirlik ayırdı bizi
Soğuk odalarda sızlıyor dizi
Yollarımı bekleme yar gelemem

Bekle bir gün Ahmet Erbay gelecek
Allah büyük bak yüzümüz gülecek
Hasret kaldım eller nerden bilecek
Yollarımı bekleme yar gelemem

Yorum Bırak

BEKLE SEKÜCEK GELİYOM

İstanbul’dan çıktım yola
Bakıp durdum sağa sola
Bolu’da vermişim mola
Bekle Sekücek geliyom

Bolu tünelini geçtim
Ankara yolunu seçtim
Çeşmeden suyumu içtim
Bekle Sekücek geliyom

Otoban tolları boştur
Müzik çalar dinle coştur
Köye gitmek ne de hoştur
Bekle Sekücek geliyom

Birde gördüm Ankara’yı
Gişelerde ver parayı
Neydem ben köşkü sarayı
Bekle Sekücek geliyom

Elmadağ’dan indim düze
Kırıkkale geldi göze
Yozgat benziyor bir öze
Bekle Sekücek geliyom

Sonunda göründü sorgun
Irmaklar akıyor durgun
Gide gide düştüm yorgun
Bekle Sekücek geliyom

Vardım Yavu’dan saptım
Yağlıdere yolun kaptım
İşte bir çılgınlık yaptım
Bekle Sekücek geliyom

Köye vardı Ahmet Erbay
Köyüm bana köşkle saray
İzinim var benim biray
Bekle Sekücek geliyom

Yorum Bırak

BEDDUA

Beddua ederim vefasız sana
Sürüm sürüm sürünesin vefasız
Huzur görmeyesin sen kana kana
Sürüm sürüm sürünesin vefasız

Kocan içkici kumarcı olsun
Yaratan elinden yavrunu alsın
Evinde beşiğin çocuksuz kalsın
Sürüm sürüm sürünesin vefasız

Çıban çıksın o memenin başında
Yılan pişsin yemeğinde aşında
Sara tutsun seni bu genç yaşında
Sürüm sürüm sürünesin vefasız

Kaynana kaynata huzur vermesin
Kayın ve görümce vursun durmasın
Erbay’ım aylarca halin sormasın
Sürüm sürüm sürünesin vefasız

Yorum Bırak

BECERİKSİZ BİRİNE DÜŞTÜM

Bire aldığını satamaz beşe
Bir şeyler yapıp ta giremez işe
Çalışıp çırpınıp bakamaz eşe
Sade beceriksiz birine düştüm

Çıkmıyor evden durmadan yatar
Bir şey söylenmiyor hep bana çatar
Sevdirmez kendini habire batar
Sade beceriksiz birine düştüm

Gündüzün mekânı kahve köşesi
Akşam eve gelir içki şişesi
Bıktım artık boyu yere düşeşi
Sade beceriksiz birine düştüm

Dışarıya çıkıp işte aramaz
Yatıyor yanıma öpüp saramaz
Hem de huysuz yaramaz mı yaramaz
Sade beceriksiz birine düştüm

Evi geçindirmek kime düşüyor
Bilmez ki mutfakta neler pişiyor
Kombiyi kısıyoz herkes üşüyor
Sade beceriksiz birine düştüm

Fatura yatmadı kestiler suyu
Çok tembel alıştı çok kötü huyu
Kendi düşer bir gün kazdığı kuyu
Sade beceriksiz birine düştüm

Üst üstüne birikiyor fatura
Gelip kesecekler bakmaz hatıra
Yer çimlendi hep otura otura
Sade beceriksiz birine düştüm

Bilmiyor ki bu ev nasıl dönüyor
Bunun için ne ocaklar sönüyor
Belki de Ahmet’in sabrın deniyor
Sade beceriksiz birine düştüm

Yorum Bırak

BE DÜNYA

Yalan dünya neyleyim ki ben seni
Hep ağlattın güldürmedin sen beni
Ben eski giyerim eller hep yeni
Muradıma eremedim be dünya

Hayatımı yaşayıp ta doymadım
Üç beş kuruş bir kenara koymadım
Ömür geçti bir gün gibi duymadım
Göğsüm bile geremedim be dünya

Alma canım bir araba almadan
Beton arma dairede kalmadan
Dostlarıma bir kaç selam salmadan
Kalbe bile giremedim be dünya

Bırak beni biraz daha yaşayım
Engelleri birer birer aşayım
Cahil miyim doğru yoldan şaşayım
Bir gün bile göremedim be dünya

Ahmet Erbay şu dünyada gözüm var
Yazacağım daha birçok sözüm var
Öyle temiz öyle berrak özüm var
Canım bile veremedim be dünya

Yorum Bırak

BE AHMET

Bayağı çökmüşün kaç oldu yaşın
Simsiyah dururdu ağarmış başın
Girmiş birbirine kirpiğin kaşın
Saçların ağardı çöktün be Ahmet

Yaşlanmış bitmişte fark etmez bile
Anlatsam yıllarca sığmaz ki dile
Saymakla biter mi çektiğin çile
Onulmaz çileler çektin be Ahmet

Zalim kader hiç sırtımdan inmedi
Bir gün olsun başkasına binmedi
Gece gündüz gözyaşım da dinmedi
Amma da gözyaşı döktün be Ahmet

Yollarım gitmiyor gamım kederim
Bir gün olsun gülmedi ki kaderim
Böyle kader ile ben ne ederim
Kaderine boyun büktün be Ahmet

Seslenirim cevap vermez çağrıma
Ahmet’i bulursun gider ağrıma
Vura vura bak çürüttüm bağrıma
Vurarak bağrını söktün be Ahmet

2 Yorum

BAYRAMLAR DAHA BAŞKAYDI

Bayram günü sabah kalkardık erken
Öperdik bayramın kutlu olsun derken
Bir telaş basardı kahvaltın yerken
Eskiden bayramlar daha başkaydı

Ev ev gezer para şeker toplardık
Elin öper bayramını kutlardık
Cepler dolar eteğimiz katlardık
Eskiden bayramlar daha başkaydı

Cem olurdu cem evine giderdik
Bıkıp usanmadan semah ederdik
Saz çalan aşığa bahşiş öderdik
Eskiden bayramlar daha başkaydı

Giyinir kuşanır bakar halına
Salıncak kurardık ağaç dalına
Biz sallardık gelin kızlar salına
Eskiden bayramlar daha başkaydı

Ahmet Erbay salıncaktan inmezdi
Semah eden salıncağa binmezdi
Çok güzel geçerdi coşku dinmezdi
Eskiden bayramlar daha başkaydı

Yorum Bırak