Ey sevdiğim bir gün beni ararsan
Diyarı gurbette bulabilirsin
Gurbete gelip beni sorarsan
Sendeki adreste bulabilirsin
Bulamazsın aradığın yerlerde
O gariban şimdi gurbet ellerde
İsmi bile siliniyor dillerde
Aşrı aşrı yerde bulabilirsin
Arama yok artık o eski beden
Kanatlı kuş gibi uçurdun elden
Umudun kalmasın vazgeç sen benden
Ara bir köşede bulabilirsin
Bu garip Erbay’ı artık arama
Merhem olamazsın artık yarama
Sana diyeceğim neler var ama
Şimdi beni nerde bulabilirsin
Beni alın sizden rica ederim
Eğer beni gönderirsen giderim
Nerde olsa çalışırım ne derim
İzin verin başka yere gideyim
Alın beni bölümlerden birine
Lanet olsun bu kişinin yerine
Ismarlama gelmiş sanki bölüme
Nasıl edem başka yere gideyim
Rezil etmem Erbay gitsem işimde
İşimi bilirim her an peşinde
Canım sıkkın görüyorum düşümde
Alın beni başka yere gideyim
Yokladım gönlümü sendeymiş meğer
Kız sana sarılmak dünyayı değer
Sinene sarmak istersen eğer
Sarmak istiyorsan gel de sar beni
Çok anlam taşıyor her bir satırım
Ne arabam vardır ne de katırım
Merak ediyorsan halim hatırım
Sormak istiyorsan gel de sor beni
Bir hatıra versen zülfün telinde
Öyle tatlı bal damlıyor dilinden
Ölmek bile güzel olur elinden
Vurmak istiyorsan gel de vur beni
Öldür beni ben sözümden cayarsam
Kalbim çarpar geldiğini duyarsam
Saat olsam öpe öpe uyarsam
Kurmak istiyorsan gel de kur beni
Bu Ahmet Erbay kız sana vurgun
Çıkmıyor sesi durgun mu durgun
Yanında bedenim düşse de yorgun
Yormak istiyorsan gel de yor beni
Daha tanışalı bir kaç ay geçti
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
Kendisine kurban benimi seçti
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
Yanına vardıkça sen benden kaçtın
Gün be gün soğudun arayı açtın
Aramız soğudu buzları saçtın
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
Ne halimi sorar ne de ararsın
Sakın demeyesin neye yararsın
Benden mi vazgeçtin hep bi kararsın
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
Bende anlamadım ne yaptım sana
Her zaman bir soğuk davrandın bana
Senin bu yaptığın dokunur cana
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
Hayır, olmaz dedin kestirip attın
Bir anda sözünün üstüne yattın
Sen beni kullandın anında sattın
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
İnan Ahmet Erbay hoşlandı senden
Ne oldu bir anda vazgeçtin benden
Telefon açtığım en son o günden
Arayıp sormazsın benden mi bıktın
Bir canım var oda yoluna feda
Daha benden ne istersin nazlı yar
Burda ayrılalım dedin elveda
Daha benden ne istersin nazlı yar
Üç günlük ömrümü veririm sana
Ne olur bir kere güvensen bana
Uğruna kıyarım bu tatlı cana
Daha benden ne istersin nazlı yar
Yoluna sererim bütün malımı
Arada sırada sorsan halımı
Senden önce taşısınlar salımı
Daha benden ne istersin nazlı yar
Nolur gelde bir kerecik göreyim
Yat dizime saçlarını öreyim
Senden önce ben mezara gireyim
Daha benden ne istersin nazlı yar
Her şeyim fedadır senin uğruna
Şu Ahmet Erbay’ı bassan bağrına
Bir kere tanısan gitmez ağrına
Daha benden ne istersin nazlı yar
Hastalanıp düşer isen yatağa
Senden bıkar eşin evladın bile
Yaşın ilerleyip düşsen batağa
Senden bıkar eşin evladın bile
Bir hata gelmesin saçın teline
Bırakma ne olur duygu seline
Koyma bizi hiç kimsenin eline
Senden bıkar eşin evladın bile
Yaşlanıp ta göremezsen işini
Yatağa düşersen çeker fişini
Bıktırmayın yoldaşını eşini
Senden bıkar eşin evladın bile
Çabuk ölün ortalıkta kalmayın
Onun bunun kapısını çalmayın
Kurtar beni diye haber salmayın
Senden bıkar eşin evladın bile
Ahmet Erbay her an ölüme razı
Azrail’im gelsin beklerim bazı
Yaş gelip geçince çekemem nazı
Senden bıkar eşin evladın bile
Bu türküde sana bedduam olsun
Dilerim Allah’tan gül benzin solsun
Yaran düzelmesin kurtlarla dolsun
Benden başkasını seversen eğer
Gören gözlerini puslar bürüye
Yatalak kalasın tenin çürüye
Bütün bedenine sular yürüye
Benden başkasını seversen eğer
Ağarsın başında saçın dökülsün
Ağzında dişlerin hepsi sökülsün
Kemikler eğilsin belin bükülsün
Benden başkasını seversen eğer
Ağrı girsin tutamasın dizlerin
Kör olsun da göremesin gözlerin
Sararsın da solsun elma yüzlerin
Benden başkasını seversen eğer
Sen Ahmet Erbay’ın ahın çekesin
Sürünesin gün geçtikçe çökesin
Beni affet diye boyun bükesin
Benden başkasını seversen eğer
Tarlaya gidiyor tırpan elinde
Beraber tarlaya bende mi gitsem
Beline bağlamış azık belinde
Beraber tarlaya bende mi gitsem
Tırpanı dişemiş ekin biçiyor
Gölgeye oturmuş ayran içiyor
Çok yorulmuş kendisinden geçiyor
Beraber tarlaya bende mi gitsem
Elinde dirgeni deste taşıyor
Kılçık değmiş her yerini kaşıyor
Türkü söyler sesi dağdan aşıyor
Beraber tarlaya bende mi gitsem
Erkek gibi sap atıyor patoza
Ortalık karışmış samana toza
Sanki manken gibi gerek yok poza
Beraber tarlaya bende mi gitsem
Sonunda bitirmiş orak harmanı
Yorgun düşmüş dizde yoktur dermanı
Ahmet Erbay derki yazın fermanı
Beraber tarlaya bende mi gitsem
Seninle sarılır yatardık kise
Hayaller kurardık dalardık hise
Bulutlar kararım yağardı çise
Yağmur yağar bende sana bakardım
Evin penceresi yapılmış çamdan
Güneşin doğuşu görünün damdan
Seninle beraber bakardık camdan
Güneş doğar bende sana bakardım
Hurimi melek mi kız senin soyun
Çocukken seninle oynardık oyun
Sıvar bilekleri sağardın koyun
Koyun sağar bende sana bakardım
Dağların başına bulutlar çöktü
Bulutlar karardı yağmuru döktü
Senin bakışların ömrümü söktü
Bulut ağar bende sana bakardım
Ahmet Erbay ile ekin biçerken
Oturup gölgede ayran içerken
Deste omuzunda gelip geçerken
Yığın yığar bende sana bakardım
Bir gece yarısı telefon çaldı
Bende öldüm öldüğünü duyunca
Duyunca telefon elimde kaldı
Bende öldüm öldüğünü duyunca
Toparlandık hemen alelacele
Bindik otobüse geldik acele
Yavrularım var deseydin ecele
Bende öldüm öldüğünü duyunca
Arabamız durmuş sanki gitmiyor
Geliyoruz ama yollar bitmiyor
Sanki benim derdim bana yetmiyor
Bende öldüm öldüğünü duyunca
Ensonunda geldik senin başına
Yeni koymuş musallanın taşına
Baksayıdın benim gözüm yaşına
Bende öldüm öldüğünü duyunca
Girdik içeriye üstünü soyduk
Bir güzel yıkadık tabuta koyduk
Haklar helal oldu onuda duyduk
Bende öldüm öldüğünü duyunca
Ahmet Erbay kuru yaprağa döndük
Kendi elimizle toprağa gömdük
Ağlayı sızleyı çürüyüp söndük
Bende öldüm öldüğünü duyunca