Oturmuşta yol üstünde ağlıyor
Söyle güzel söyle neyin var senin
Ağıt yakar ciğerleri dağlıyor
Söyle güzel söyle neyin var senin
Öyle dalgın dalgın gözüme bakar
O dalgın bakışı yüreğim yakar
Gözyaşları sanki sel olmuş akar
Söyle güzel söyle neyin var senin
Yüzüme bakmadan eğdi başını
Kendi elleriyle sildi yaşını
Elleriyle kavrar toprak taşını
Söyle güzel söyle neyin var senin
Dedi yârim gitti geri gelmiyor
Yerini yurdunu kimse bilmiyor
Ağlarım yaşımı kimse silmiyor
Söyle güzel söyle neyin var senin
Ahmet Erbay buna bulamaz çare
Durmadan ağlıyor ciğeri pare
Kavuşmak istiyor o nazlı yâre
Söyle güzel söyle neyin var senin