Ay: Haziran 2021

Hasan gardaşımla giderdik mala
Killikte yayardık bak sen şu hala
Birisi geliyor baktık dörtnala
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

Killiğin güneyden kovuyor bizi
Diyor ki varırsam döğerim sizi
Tehditler yağıyor bize bir dizi
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

Hışımla gelerek bizlere çattı
Def olun gidin yoncalar battı
Bizim malımızı önüne kattı
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

Gele geldik biz yunağın çayıra
Üstünden dolaştım çıktım bayıra
Yeter artık dedim Allah kayıra
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

Saygımdan sustum büyüktü yaşı
Yaklaştım yanına savurdum taşı
Eğildi az kalsın yiyordu başı
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

İlk defa rastladım bu nasıl işti
Fatma abla gördü bana çekişti
Malın önü gidip evleri geçti
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

Ahmet Erbay malı aldık getirdik
Yine tekrar killiklere götürdük
Çok sürmedi çekişmeyi bitirdik
Cemoğ emmi sürdü bizim malları

Yorum Bırak

Nereden başlayım bilmem ki söze
Dereler her yanı olurdu göze
Oduna giderdik çataldan yüze
Keşke geri gelse o eski günler

Madımak efelik nivik toplardık
Sudan geçemezdik taştan hoplardık
Kendiri döğerken amma coplardık
Keşke geri gelse o eski günler

Kazan kazan tarhanalar dökerdik
Yağlı yapar aç kuş gibi çökerdik
Çorbanın içine ekmek bükerdik
Keşke geri gelse o eski günler

Azıcık mercimek bulgur pilavı
Sobanın üstünde alırdı tavı
Giderdik ormana severdik avı
Keşke geri gelse o eski günler

Dağlarda çay yapar tasla içerdik
Kuşluğa gelirdi davar seçerdik
Suya dalıp ırmaklardan geçerdik
Keşke geri gelse o eski günler

Eylül aylarında ırgat olurdu
Seven sevdiğini orda bulurdu
Semahlar dönerek mutlu olurdu
Keşke geri gelse o eski günler

Ahmet Erbay memleketin hayranı
Yapardık yemeği yanda ayranı
Gidip köyümüzde etsek bayramı
Keşke geri gelse o eski günler

Yorum Bırak

Annem hastalanıp akşamdan yatmış
Hastalık anamı bitirmiş gardaş
Çok perişan olmuş ortalık batmış
Hastalık anamı bitirmiş gardaş

Pencereden imdat diye bağırmış
Kolu komşu ambulansı çağırmış
Hastane de annem sade ağırmış
Hastalık anamı bitirmiş gardaş

Apar topar müsaadeye almışlar
Kimsesi yok çok perişan kalmışlar
Ağlayarak gözyaşını salmışlar
Hastalık anamı bitirmiş gardaş

Acı haber nede çabuk ulaşır
Dikkat edin bu hastalık bulaşır
Yürüdükçe ayakları dolaşır
Hastalık anamı bitirmiş gardaş

Ahmet Erbay annem öldü ölecek
Korkuyorum ecel bizi bölecek
Bundan sonra yüzüm nasıl gülecek
Hastalık anamı bitirmiş gardaş

Yorum Bırak

Kızıl iniş derler acayip rampa
Burnumda tütüyor Tokat elleri
Yazın yaylalara giderler kampa
Burnumda tütüyor Tokat elleri

Yemesi hoş olur Tokat çemeni
Yiyince bekliyor güzel demeni
Çarşıda bulunuz basma yemeni
Burnumda tütüyor Tokat elleri

Zile pekmezin çok güzel tadı
Her nereye gitsen söylenir adı
Dünyaya nam salmış Tokat’ın badı
Burnumda tütüyor Tokat elleri

Şu Pazar da mağarayı gezelim
Almus barajına gidip yüzelim
Taze peynir yapıp onu süzelim
Burnumda tütüyor Tokat elleri

Saymakla bitmiyor Tokat’ın ünü
Çok neşeli geçer herkesin günü
Gazi Osman paşa söylenir dünü
Burnumda tütüyor Tokat elleri

Ahmet Erbay orda açtım gözümü
Meşhur olur Erbaa’nın üzümü
Çermiklerde yıkıyorum yüzümü
Burnumda tütüyor Tokat elleri

Yorum Bırak

Verdiğin çileler perişan etti
Şu benim çilemi doldur yaradan
Atık çekemiyom canıma yetti
Şu benim çilemi doldur yaradan

Bırak da güleyim çok çile çektim
Sayısı belirsiz gözyaşı döktüm
Yüzüm gülmez oldu çöktükçe çöktüm
Şu benim çilemi doldur yaradan

Kul olan çekemez verdiğin derdi
Sesim çıkmadıkça verdikçe verdi
Yeter kurban olam beni çok gerdi
Şu benim çilemi doldur yaradan

Bakın görün daha fazla yaşamam
Irmak olup ben bendimden taşamam
Tek başıma engelleri aşamam
Şu benim çilemi doldur yaradan

Ahmet Erbay dertli düşünür durur
Derdini diyemez yapıyor gurur
Gelen giden bulmuş garibe vurur
Şu benim çilemi doldur yaradan

Yorum Bırak

Kar yağardı gider kızak kayardık
Yaz gelince koyunları yayardık
Akşam gelir birer birer sayardık
Ölsem gitsem unutamam köyümü

Bahar aylarında mantar toplardık
Irmaktan geçemez taştan hoplardık
Gençlik vardı zıpır zıpır zıplardık
Ölsem gitsem unutamam köyümü

Yaz gelince çiğdem çiçek açardı
Etrafa mis gibi koku saçardı
Koyun kuzu yeşilliğe kaçardı
Ölsem gitsem unutamam köyümü

Her tarafta türlü kuşlar öterdi
Çoban ateş yakmış duman tüterdi
Toplamış kelleyi buğday üterdi
Ölsem gitsem unutamam köyümü

Tarlayı herg edip ekin ekerdik
Ağacı budayıp dikme dikerdik
Taşırdık tarlaya ahpon dökerdik
Ölsem gitsem unutamam köyümü

Ahmet Erbay anlatmakla biter mi?
Acaba dağlarda kuşlar öter mi?
Virane evlerden duman tüter mi?
Ölsem gitsem unutamam köyümü

Yorum Bırak

Koydun yavruları gittin ellere
Düşündün mü yavruların ne yapar
Bizleri düşürdün dilden dillere
Düşündün mü yavruların ne yapar

Küçük yavrun sorunların diyemez
Tek başına elbisesin giyemez
Yardım yoksa yemek bile yiyemez
Düşündün mü yavruların ne yapar

Annem nerde diye arıyor seni
Ağlıyor anneme götürün beni
Kucakta zoraki uyuttum yeni
Düşündün mü yavruların ne yapar

Bizleri bıraktın ne yaptık sana
Ölse de yavrusun bırakmaz ana
Zor durumda kaldım gel acı bana
Düşündün mü yavruların ne yapar

Ahmet Erbay sorar nereye gittin
Ortadan bir anda kaybolup yittin
Bizleri burada perişan ettin
Düşündün mü yavruların ne yapar

Yorum Bırak

Birlik olmalıyız düşmana karşı
Bayrağım daima görecek arşı
Birlikte söyleyin istiklal marşı
Diyelim ne mutlu Türküm diyene

Türk milleti unutur mu sandınız
Okullarda hep söylensin andınız
Bu milletle oynayarak yandınız
Diyelim ne mutlu Türküm diyene

Millet seni alt ederse şaşırma
Bu milletin tepesinden aşırma
Yeter artık sabrımızı taşırma
Diyelim ne mutlu Türküm diyene

Türküm demek niye gider zoruna
Herkes yandı bu vatanın koruna
Bütün bunlar kalır bizden toruna
Diyelim ne mutlu Türküm diyene

Ahmet Erbay söyle nedir ki derdin
Türklüğü silmeye talimat verdin
Sana yakıştı mı ortamı gerdin
Diyelim ne mutlu Türküm diyene

Yorum Bırak

Uzun yıllar oldu şiir yazarım
Ben sizlere bir teşekkür borçluyum
Hiçbir şeye dokunmasın nazarım
Ben sizlere bir teşekkür borçluyum

Her gün şiirime yorum attınız
Bazen mutlu bazen hüzün kattınız
Arada bir mutluluklar tattınız
Ben sizlere bir teşekkür borçluyum

Sizler beğendiniz bende paylaştım
Allah ilham verdi bendimden taştım
Kimisi kıskandı ben buna şaştım
Ben sizlere bir teşekkür borçluyum

Bazısı neşeli güldürür bizi
Arada sırada ağlatır sizi
Çoğu da gönülde bırakır izi
Ben sizlere bir teşekkür borçluyum

Ahmet Erbay minnettardır sizlere
Dua ile son veriyor sözlere
Çıkmaz artık yerleşmiştir özlere
Ben sizlere bir teşekkür borçluyum

2 Yorum

Türk olmayan biri Türküm diyemez
Türküm demek için Türk olmak gerek
Aslın inkar edip sözün yiyemez
Türküm demek için Türk olmak gerek

Ben Türküm doğruyum öyledir yasam
Bunları dedirtmez çoğaldı tasam
Göndere ay yıldız bayrağı asam
Türküm demek için Türk olmak gerek

Burası Türkiye benim vatanım
Türkoğlu Türk’tü şehit yatanım
Cepheye gidip te tüfek çatanım
Türküm demek için Türk olmak gerek

Bu ülkeyi savaşarak kazandık
Cepheden cepheye tarih yazandık
Düşmanı görünce hemen azandık
Türküm demek için Türk olmak gerek

Ahmet Erbay Türkiye’yi bölemez
Türk olmayan Türklük nedir bilemez
Hiçbir kimse kalbimizden silemez
Türküm demek için Türk olmak gerek

Yorum Bırak