Ay: Mayıs 2020

Ela gözlerini sevdiğim güzel
Allah’ı seversen sakın ağlama
Bir tane kalbim var o sana özel
Allah’ı seversen sakın ağlama

Ağlayarak ben köyümden geçerim
Mecbur kaldım gurbet eli seçerim
Kendi ellerimle kefen biçerim
Allah’ı seversen sakın ağlama

Aldım valizimi düştüm ben yola
Giderim gurbete vermeden mola
Hiç düşünme beni arar mı ola
Allah’ı seversen sakın ağlama

Ayrılık kolay mı dosttan eşimden
Hiç verim alamam sonra işimden
Ağlayıp ağıtlar yakma peşimden
Allah’ı seversen sakın ağlama

Ahmet Erbay aman yola çökmeyin
Gider oldum sakın sular dökmeyin
Ağlayıp ta ortalığı sökmeyin
Allah’ı seversen sakın ağlama

Bağırıp çağırıp suçlama beni
Boşuna ağlama terk eden sensin
Ben mi terk eyledim vefasız seni
Boşuna ağlama terk eden sensin

Seviyorum diye tuttun elimden
Sarıldın sım sıkı sardın belimden
Beni öptün dudağımdan dilimden
Boşuna ağlama terk eden sensin

Buluştuk tenhada geldin yanıma
Ben seni sen beni sardım canıma
Bundan yıllar önce girdin kanıma
Boşuna ağlama terk eden sensin

Aldın telefonu çok mesaj attın
Konuştuk seninle dizime yattın
Bir çırpıda beni kimlere sattın
Boşuna ağlama terk eden sensin

Ahmet Erbay ne dedim de darıldın
Seviyorum diye bana sarıldın
Şakalaştık güle güle yarıldın
Boşuna ağlama terk eden sensin

Bizim elde koyun kuzu melerdi
Annem gider bize höllük elerdi
Kundak yapıp beşiklere belerdi
Anne baba çocukluğum özledim

Emzüğün yerine sormuk yapardı
Bütün anne yavrusuna tapardı
Ağlayınca hemen gelir kapardı
Anne baba çocukluğum özledim

Ben ağlasam sallıyordu beşiği
Annem yoksa babam alır keşiği
Yürüyemez zor geçerdim eşiği
Anne baba çocukluğum özledim

Ben ağlasam siliyordu yaşımı
Hastalansam bekliyordu başımı
Kırsam döksem kırıştırmaz kaşımı
Anne baba çocukluğum özledim

Ahmet Erbay keşke çocuk olsaydım
Gezsem tozsam neşe ile dolsaydım
Bahçelerden çağlaları yolsaydım
Anne baba çocukluğum özledim

Şu yalan dünyaya doymadım daha
Ah gençliğim niye çabuk gittin ki
Tükendi ömrümüz ne kaldı aha
Ah gençliğim niye çabuk gittin ki

Daha sevdiğimde gözüm varıdı
Eşim dostum hepsi bana yarıdı
Sanma sakın dünya bana darıdı
Ah gençliğim niye çabuk gittin ki

Güldürmedin beni ömür boyunca
Daim gittim insanların suyunca
Hayatımı yaşamadım doyunca
Ah gençliğim niye çabuk gittin ki

Tam yaşayım derken gençliğim aldı
Şu yalan dünyada pek gözüm kaldı
Tadından yenmiyor hayatım baldı
Ah gençliğim niye çabuk gittin ki

Ahmet Erbay yaşamaya doymadım
Gençliğim ne çabuk geçti duymadım
Arada bir şeytan dürttü uymadım
Ah gençliğim niye çabuk gittin ki

Sen gittin gideli dinmiyor yaşım
Zehir oldu bana ekmeğim aşım
Bir türlü dertlerden arınmaz başım
Gözyaşım sel gibi akıyor baba

Gündüz hayalimde gece düşümde
Bekledim gelmedin kaldım küşümde
Bir türlü gitmedi sızı döşümde
Hasretin bağrımı yakıyor baba

Sanki karşımızda gitmiyor yüzü
Her fırsatta baba edilir sözü
Ana bacı gardaş yollarda gözü
Sen gittin kafaya takıyor baba

Babasını seven inan ki bıkmaz
Ne yaparsa yapsın kaşını yıkmaz
Hasretin çok büyük içimden çıkmaz
Kalbime okları çakıyor baba

Ahmet Erbay babasını özledi
Hep ağladı göz yaşını gizledi
Bacı gardaş yollarını gözledi
Yavruların yola bakıyor baba

Aşık oldum Elif diye birine
İnat etme bir yol dönsen berine
Kimseleri ben koyamam yerine
Ben aşkından ölecektim Elif’im

Yalvardım yakardım vermez anası
Ben seni sevmedim doyup kanası
Ben seni çok sevdim yürek yanası
Ben aşkından ölecektim Elif’im

Bizi çok zorladı vermedi baban
Sizi tanımıyoz dediler yaban
Uğraştık aylarca yetmedi çaban
Ben aşkından ölecektim Elif’im

Büyük küçük size hep dünür gitti
Annenin babanın gönlünü etti
Verdiler sonunda çok şükür bitti
Ben aşkından ölecektim Elif’im

Ahmet Erbay işte hasrete yettik
Kavuştuk sonunda düğünü ettik
Birkaç gün içinde gurbete gittik
Ben aşkından ölecektim Elif’im