İçeriğe geç

Ay: Ocak 2020

GÖZÜM KALDI

Gece gündüz hiç aklımdan çıkmıyor
Gözüm kaldı ela gözlü birinde
Deli gönül sevdi ondan bıkmıyor
Gözüm kaldı ela gözlü birinde

Hep giriyor hayalime düşüme
Sarılıp da saramadım döşüme
Olmayacak belli düştüm küşüme
Gözüm kaldı ela gözlü birinde

Tutam dedim bana vermez elini
Okşatmadı bana saçın telini
Bir kez olsun saramadım belini
Gözüm kaldı ela gözlü birinde

Öpem dedim asla kabul etmedi
Arada buluşmak bana yetmedi
Elimden tutup da benle gitmedi
Gözüm kaldı ela gözlü birinde

Ahmet Erbay yaklaşmadı yanıma
Öpüp sevip saramadım canıma
Benim sözüm ela gözlü hanıma
Gözüm kaldı ela gözlü birinde

Yorum Bırak

KADER YAZI BÖYLE

Büyük küçük evimize doldular
Kader yazı böyle ağlama anam
Allah’ın emriyle dünür oldular
Kader yazı böyle ağlama anam

Verdiniz ikrarı kesildi sözüm
Duygusallık çöktü akıyor gözüm
Ha bu gün ha yarın olmuyor çözüm
Kader yazı böyle ağlama anam

Gümüş tepsi ile yüzükler geldi
Sizleri düşünmek bağrımı deldi
Elin oğlu benim aklımı çeldi
Kader yazı böyle ağlama anam

Dualar ederek yüzüğü taktık
Beraber ağlayıp ağıtlar yaktık
Anam senin ile göz göze baktık
Kader yazı böyle ağlama anam

Ahmet Erbay bizde ikrarı verdik
Sözümüz kesildi murada erdik
Hayırlısı olsun her zaman derdik
Kader yazı böyle ağlama anam

Yorum Bırak

KULA KULLUK

Bunu bilir bunu söylerim Vallah
Kula kulluk etme sakın ha oğul
Senide onuda yaratmış Allah
Kula kulluk etme sakın ha oğul

Yaratan Allah döndürür çarkı
Hepimiz insanın nedir ki farkı
Senden farklı olsa evi ve barkı
Kula kulluk etme sakın ha oğul

Varıp da önüne eğilme asla
Seni yaratana sırtını yasla
Günahın kusurun tanrıya pasla
Kula kulluk etme sakın ha oğul

Ne imdat beklersin Allah kulundan
Batağa düşersen tutmaz kolundan
Hiç ayrılma yaratanın yolundan
Kula kulluk etme sakın ha oğul

Ahmet Erbay bir şey gelse başına
Ne imdat beklersin ondan boşuna
Dara düşsen bile bakmaz yaşına
Kula kulluk etme sakın ha oğul

Yorum Bırak

DE HE Mİ?

Gurbet ellerinden köye varınca
Hoş geldin deyip de seni sarınca
Nazlı yarim beni sana sorunca
Benzi soluk boynu bükük de he mi?

Sizleri bırakıp gurbete gitmiş
Koca memlekette kaybolup yitmiş
Gurbet ellerinde erimiş bitmiş
Hiç kalmamış sade çökük de he mi?

Yüzleri gülüp de murat almamış
Kimse yarasına merhem çalmamış
Dişleri dökülmüş bir tek kalmamış
Saç kalmamış dişi dökük de he mi?

Durmadan çalışmış nasırlı eli
Dökülmüş kalmamış saçının teli
Kendini yıpratmış bükülmüş beli
Kambur olmuş beli bükük de he mi?

Ahmet Erbay haktan verilmiş emir
Kararmış suratı sanki bir kömür
Vademiz kalmadı tükendi ömür
Hep ağlıyor ömrü sökük de he mi?

Yorum Bırak

BEN ÖPMEDİM Mİ?

Lamba ışığında önlük dikerken
Bulaşık suyunu camdan dökerken
Irgat ta seninle bulgur çekerken
İki yanağından ben öpmedim mi?

Sana aşık oldum onbeş yaşında
Suya gidiyorken çeşme başında
Helkeyle konduğun o tuz taşında
İki yanağından ben öpmedim mi?

Tarlada beraber ekin biçerken
Çalkama tas ile ayran içerken
Ekin patozlayıp tane seçerken
İki yanağından ben öpmedim mi?

Cuma akşamları giderken ceme
Bana o verdiğin sözünü yeme
Seni öptüğümü ellere deme
İki yanağından ben öpmedim mi?

Yanına yaklaşıp tuttum elinden
İki kollarımla sardım belinden
Al yanağın dudağından dilinden
İki yanağından ben öpmedim mi?

Ahmet Erbay damarımda kanımda
Helal olsun sana tatlı canımda
Sizin evde otururken yanımda
İki yanağından ben öpmedim mi?

Yorum Bırak

ÖLECEĞİM DOKTOR BEY

Doktor bey çok acı baktın gözüme
Ne saklarsın öleceğim doktor bey
Öleceğim diyemiyor yüzüme
Ne saklarsın öleceğim doktor bey

Yata yata her tarafım çürüdü
Zaten içerimi dertler bürüdü
Zalim kanser her yanıma yürüdü
Ne saklarsın öleceğim doktor bey

Öleceğin bilmek ne kadar acı
Hatırımı sorar hemşire bacı
Son günlerde kesti iğne ilacı
Ne saklarsın öleceğim doktor bey

Nerden geldi böyle bu neyin nesi
Koridordan gelir doktorun sesi
Sonunda vücudum eyledi pesi
Ne saklarsın öleceğim doktor bey

Ahmet Erbay burda vademiz yetti
Yiyeceğim ekmek suyumda bitti
Ya cehennem ya da cennete gitti
Ne saklarsın öleceğim doktor bey

Yorum Bırak

HATIRAM VAR ANIM VAR

Nasıl unuturum Sekücek seni
Her yanında hatıram var anım var
Adını andıkça mest eder beni
Her yanında hatıram var anım var

Aklımdan çıkmıyor toprağı taşı
Mekanım olmuştu dağların başı
Orada yaşadım en güzel yaşı
Her yanında hatıram var anım var

Çok olurdu ördekleri kazları
Çiçek açar bahçeleri yazları
Unutmadım gelinleri kızları
Her yanında hatıram var anım var

Telefon yoğudu haber yollardık
Bir kez konuşmaya fırsat kollardık
Birinden utansak hemen sollardık
Her yanında hatıram var anım var

Ahmet Erbay orda erdi murada
En güzel günlerim geçti orada
Yazılmadık çok mana var burada
Her yanında hatıram var anım var

Yorum Bırak

ANIM VAR

Sekücek köyünün her yanın gezdim
Dağlarında taşlarında anım var
Derede ırmakta göllerde yüzdüm
Dağlarında taşlarında anım var

Çeşmenin başında yatırdık malı
Ateş yakmak için toplardık çalı
Çay ile yiyorduk böreği balı
Dağlarında taşlarında anım var

Tarlada tırpanla çok ekin biçtim
Soğuk su başında çalkama içtim
Sıvadım paçamı ırmaktan geçtim
Dağlarında taşlarında anım var

Akşam sabah hep oduna giderdik
Baltayla kazmayla odun ederdik
Sağda solda ormancıyı güderdik
Dağlarında taşlarında anım var

Dağın taşın her yanını dolaştım
Geze geze en ücraya ulaştım
Arada bir onla bunla dalaştım
Dağlarında taşlarında anım var

Ahmet Erbay dolu hatıra anım
Aklıma gelince sızlar her yanım
Arada sırada çekiyor canım
Dağlarında taşlarında anım var

Yorum Bırak

YATAR KARILAR

Sabah kalkıp çay yapmıyor eşine
Kahvaltı vermeden salar işine
Yataktan kalkıp ta bakmaz peşine
Gece gündüz evde yatar karılar

Kendini zorlayıp vermiyor emek
Koca işten gelir yapmamış yemek
Mümkün mü acaba ona söz demek
Gece gündüz evde yatar karılar

Suratı beş karış vermiyor neşe
Bağırır saygılı olmuyor eşe
Yapıyor çocuğu verir kreşe
Gece gündüz evde yatar karılar

Durulmuyor yağmurundan yelinden
Kaynana kaynata korkar gelinden
Son model telefon düşmez elinden
Gece gündüz evde yatar karılar

Ahmet Erbay burda kalmıştır naçar
Çeneden eşleri kahveye kaçar
Arada evine süpürge açar
Gece gündüz evde yatar karılar

Yorum Bırak

RUHUM SIZLIYOR

Aman doktor baştan diyeyim sana
Yaşlandı bedenim ruhum sızlıyor
Yaram çok derindir dokunma bana
Yaşlandı bedenim ruhum sızlıyor

Dermansız dertleri hep bana verdi
Artık çekemiyom dermansız derdi
Bu dermansız dertler ruhumu gerdi
Yaşlandı bedenim ruhum sızlıyor

Gider mi yaşlılık gelince başa
Düzelmez yaralar elleme boşa
Böyle olmak tabi gitmiyor hoşa
Yaşlandı bedenim ruhum sızlıyor

Yemeğim yiyemem titriyor elim
Kemikler eğildi büküldü belim
Saçlarım döküldü kalmadı telim
Yaşlandı bedenim ruhum sızlıyor

Ahmet Erbay ciğerlerim çürüdü
Çoğaldı gözüme aklar yürüdü
Hastalıklar her yanımı bürüdü
Yaşlandı bedenim ruhum sızlıyor

Yorum Bırak