İçeriğe geç

Ay: Nisan 2019

YAŞLANMIŞIN SEN

Genç ömrünü verme poyraza yele
Saçlarını döker döndürdü kele
Geriye dönüp de şöyle bak hele
Yorulmuş bedenin yaşlanmışın sen

Bastonu hazırla yaklaştı günler
Yel gibi savuştu bu günler dünler
Dostların unutur söylenmez ünler
Yorulmuş bedenin yaşlanmışın sen

Elin titreyecek sofra başında
Beyazlar çıkacak siyah kaşında
Yokuşta kalırsın elli yaşında
Yorulmuş bedenin yaşlanmışın sen

Gençliğin gidiyor tükendi yıllar
Saçında başında ağarır kıllar
Ağır yük olunca kaldırmaz kollar
Yorulmuş bedenin yaşlanmışın sen

Ahmet Erbay her bir yana koşardı
Genç olsaydı bu dünyada yaşardı
Bir çırpıda dağı taşı aşardı
Yorulmuş bedenin yaşlanmışın sen

Yorum Bırak

YAŞLANMIŞIN GÖRDÜN MÜ?

Saçların ağarmış dişin dökülmüş
Kamburun çıkmış ta belin bükülmüş
Ayaklar gitmiyor ömrün sökülmüş
Gençlik gitmiş yaşlanmışın gördün mü?

Koşarak giderdin işin başına
Aklar düşmüş o simsiyah kaşına
Bayağı gitmişsin baktım yaşına
Gençlik gitmiş yaşlanmışın gördün mü?

Bastona düşmüşsün fehmetmez gözün
Çoluğa çocuğa geçmiyor sözün
Ağrılar çoğalmış tutmuyor dizin
Gençlik gitmiş yaşlanmışın gördün mü?

Kaşığı tutamaz titriyor elin
Zorla konuşursun tutulur dilin
Tanınmaz olmuşsun komşular gelin
Gençlik gitmiş yaşlanmışın gördün mü?

Ahmet Erbay yaşın geldi geçiyor
Gelen gider bu dünyadan göçüyor
Sanmayın Azrail adam seçiyor
Gençlik gitmiş yaşlanmışın gördün mü?

Yorum Bırak

YAŞLANMIŞIN EL KIZI

Huri melek gibi ne çok güzeldin
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı
O zamanki gençler için özeldin
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı

Çok güzeldin güzelliğin yakardı
Seni gören bir kez daha bakardı
Görenlerin meyli sana akardı
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı

Herkes derdi böyle güzel olamaz
Seni gören herkes gözün alamaz
Sen gibi güzeli kimse bulamaz
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı

Güzelliğin her tarafa nam salmış
Gören insanların aklını almış
Etlerin çekilmiş kemikler kalmış
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı

Saçların dökülmüş görünmüş kelin
Bastona düşmüşsün bükülmüş belin
Buruşmuş bedenin dökülmüş telin
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı

Bu Ahmet Erbay’ın sendedir gözü
İkrarım ikrardır senettir sözü
Yanaklar çelikmiş kırışmış yüzü
Yaşın geçmiş yaşlanmışın el kızı

Yorum Bırak

YAŞLANMIŞIM BEN

Gençliğim kalmamış bedenim solmuş
Tüm etlerim sarkmış kırışık dolmuş
Simsiyah saçlarım bembeyaz olmuş
Saçlarım ağarmış yaşlanmışım ben

Çabuk yoruluyom bitmiyor işim
Ne bir dengim vardı ne de bir eşim
Birer birer düşmüş ağzımdan dişim
Dişlerim dökülmüş yaşlanmışım ben

Yorulmaz dinç idim yıllardan beri
Kanlarım kurudu bir kemik deri
Çekildi kalmadı gözümün feri
Gözlerim görmüyor yaşlanmışım ben

Sazım düzen tutmaz ötmüyor telim
O kadar hızlıydım kesildi yelim
Kaşığı tutamam titriyor elim
Ellerim titriyor yaşlanmışım ben

Yaşım ilerledi hep beni yıktı
Gençlik elden gitti canımı sıktı
Bastona dayandım kamburum çıktı
Bellerim bükülmüş yaşlanmışım ben

Yazık Ahmet Erbay gidemez yola
İki adım gider hep verir mola
Kalkarken tutunur hep sağa sola
Yola gidemiyom yaşlanmışım ben

Yorum Bırak

YAŞLANMADAN YAŞAYALIM

Gel seninle kavil karar edelim
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle
Gönlün götürdüğü yere gidelim
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle

Yaşayalım çekilmeden kanımız
Sefa sürek ağrımadan yanımız
Ecel gelip almak ister canımız
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle

Eğlenelim bastonlara düşmeden
Sular seller kurumadan çeşmeden
Gençlik gidip derdimizi deşmeden
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle

Yoruluruz uzun olur yolumuz
Vakti geçer sevip sarmaz kolumuz
İhtiyarlık döker gider dolumuz
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle

Ferin kalmaz çıkamayız yokuşu
Sesi çıkmaz ötmez kafeste kuşu
Saç ağarır tutmaz başında poşu
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle

Sebep sensin Ahmet kime darılsın
Fırsat bile vermedin ki sarılsın
Düşmanımız çatlayıp ta yarılsın
Yaşlanmadan yaşayalım kız senle

Yorum Bırak

YAŞLANIYOM GALİBA

Damaklar çekildi dişler çürüdü
İki gözüme de ağlar yürüdü
Saçımı başımı beyaz bürüdü
Eyvah eyvah yaşlanıyom galiba

Yatamıyom bacaklarım sızılar
Kulaklarım arı gibi vızılar
Böyleyimiş kader ile yazılar
Eyvah eyvah yaşlanıyom galiba

Yemeği yiyemem titriyor elim
Saçlarım döküldü göründü kelim
Arada sırada ağrıyor belim
Eyvah eyvah yaşlanıyom galiba

Yokuşlarda daralıyor nefesim
Yerine sığmıyor göğüs kafesim
Bir zaman gür idi çıkmıyor sesim
Eyvah eyvah yaşlanıyom galiba

Yemeklerde abur cubur yiyemem
Ayağıma çorabımı giyemem
Kabullenip yaşlandım da diyemem
Eyvah eyvah yaşlanıyom galiba

Ahmet Erbay yaşın geldi geçiyor
Bedenimiz her bir şeyi seçiyor
Her geçen gün kanımızı içiyor
Eyvah eyvah yaşlanıyom galiba

Yorum Bırak

YAŞLANINCA YAŞANMAZ

Doya doya yaşa genç iken yaşın
Sana zehir olur yemeğin aşın
Hücrelerin ölür ağarır başın
Yalan dünya yaşlanınca yaşanmaz

Dünyadan göçersen gelmezsin geri
Yaşlanır kalırsın bir kemik deri
Gittikçe kesilir közünün feri
Yalan dünya yaşlanınca yaşanmaz

Vücudun çalışmaz ağrır bellerin
Yemek yiyemezsin titrer ellerin
Durmadan dolaşır sürçer dillerin
Yalan dünya yaşlanınca yaşanmaz

Dizlerin dolaşır atılmaz adım
Durmadan dersinki kalmadı tadım
Boşuna yaşarsın sanma ki şadım
Yalan dünya yaşlanınca yaşanmaz

Yaşlanır vücudun görevin yapmaz
Düşersin gözlerden kimseler tapmaz
Annem babam diye yavrular kapmaz
Yalan dünya yaşlanınca yaşanmaz

Ahmet Erbay artık işe yaramaz
Bir köşede ölsen kimse aramaz
Hiç kimsenin yaraların saramaz
Yalan dünya yaşlanınca yaşanmaz

Yorum Bırak

YAŞLANDIN MI ANAM

Yıllar evvel bütün işe koşardın
Yaşlandın mı anam sana ne oldu
Çok neşeli güler oynar coşardın
Yaşlandın mı anam sana ne oldu

Erken kalkar sabahleyin serinden
Yorulunca ah çekiyor derinden
Tutunmadan kalkamıyor yerinden
Yaşlandın mı anam sana ne oldu

Erimiş tükenmiş bedenin çökmüş
Saçların ağarmış telini dökmüş
Kör olası yıllar belini bükmüş
Yaşlandın mı anam sana ne oldu

Saymadım kaç oldu anamın yaşı
Simsiyah dururdu ağarmış başı
Çok güzel yapardı yemeği aşı
Yaşlandın mı anam sana ne oldu

Ahmet Erbay derki büyüttün bizi
Yerinden kalkamaz ağrıyor dizi
Asla unutamam anam ben sizi
Yaşlandın mı anam sana ne oldu

Yorum Bırak

YAŞLANDIM

Nereden başlayım bilmem ki söze
Nasıl anlatayım derdimi size
Kahrolası hayat gülmedi bize
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

Aşık oldum ona bu genç yaşımda
Huri mi var melek mi var karşımda
Savruluyor aşk yelleri başımda
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

Kime laf attıysam kabul etmedi
Yapıştı yakama asla gitmedi
Ben yaşlandım ama sevgim bitmedi
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

O beni sevmese ben sevdim onu
Biliyordum yoktu bu aşkın sonu
Yaş gelip geçince anladım bunu
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

İçlerinden biri kalbimi çaldı
Nice güzellerde çok gözüm kaldı
Anladım bu gönlüm hayale daldı
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

Yürü güzel yürü öldürdün beni
Dilerim Allah’ım af etsin seni
Öpüp saramadım bembeyaz teni
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

Hadi öcün aldın Ahmet Erbay’dan
Aha ben yaşlandım olmadı faydan
Yiyemedim bana ayrılan paydan
Hayatımı yaşamadan yaşlandım

Yorum Bırak

YAŞLANDIK MI NE

Yaşlandık mı acep bu neyin nesi
Düz yolda alırım derin nefesi
Kulak ağırlaştı duymuyor sesi
Yaş elliyi geçti yaşlandık mı ne

Ne yapsak acaba var mı bir çözüm
Dillerim dolaşır çıkmıyor sözüm
Eskisi kadar da görmüyor gözüm
Yaş elliyi geçti yaşlandık mı ne

Gece gündüz bacaklarım sızılar
Kulaklarım arı gibi vızılar
Suya düşmüş ateş gibi cızılar
Yaş elliyi geçti yaşlandık mı ne

Damarlar gözükmez çekilmiş kanım
Vücudum sızlıyor ağrır her yanım
Biraz hızlı gitsem çıkacak canım
Yaş elliyi geçti yaşlandık mı ne

Simsiyah saçıma düşüyor aklar
Sarkık vücudumu elbisem saklar
Bu Ahmet Erbay’ı mezarlık paklar
Yaş elliyi geçti yaşlandık mı ne

Yorum Bırak
2024 © Ahmeterbay.com | Tüm Hakları Saklıdır.